31 Temmuz 2012 Salı

Sugababes - Sweet 7



İsmini grupta kalan tek orijinal üye Keisha’nın grupla beraber çıkardığı albüm sayısından alan ancak ilk single’ın ardından henüz albüm yayınlanmadan gelişen olaylar nedeniyle Keisha’nın gruptan uzaklaştırılıp yerine Jade’in alınmasıyla beraber grubun kurulduğu günden itibaren grupta yer alan bütün üyeler değişmiş oldu. ‘Sugababes’ ismi artık ikamelere ait olsa da, müzik her zaman müziktir değil mi?

01 - Get Sexy (10/10)
Albümün ilk single’ı normalde Keisha ile yayınlanmıştı fakat albüm çıkacağı zaman Jade çoktan gruba katıldığı için Jade kendi vokalleri kaydedilip şarkıya eklendi. Sugababes’in bugüne kadar yaptığı şarkılardan çok farklı bir sound’a sahip şarkı, Amerikan yapımcılarla da çalışmalarından dolayı değişik bir imaj çiziyordu. Nakaratta sadece Amelle’in duyulması, o dönemde Tinchy ile 1 numaraya ulaşan “Never Leave You” adlı şarkılarının etkisinden yararlanılmak istenmesi olarak söylendi. Şarkı yapı itibariyle gayet hareketli bir parça ve albümün öne çıkanlarından. 
02 - Wear My Kiss (10/10)
Albümün tamamı aslında orijinal üye Keisha ile kaydedilmiş fakat bu kayıtlardan sadece altı tanesi internete sızmıştı. Böylece hayranlar şarkıların Keisha ve Jade versiyonlarını kıyaslayabileceklerdi. Ben incelemelerimde Jade versiyonlarını baz alacağım. Üzerine kurulu olduğu melodi yapısı ve “Da da da ba da da da da da” kısmı ile bir önceki senenin hiti Britney Spears’a ait “If You Seek Amy”e oldukça benzeyen parça nakaratta da Madonna’nın “Dress You Up”ına benzetilmişti. Hızlı tempolu şarkının nakaratını Amelle ve Jade paylaşıyor. Parça, albümün üçüncü ve son single’ı olarak yayınlandı. Video klibindeki versiyonu fark edilir bir biçimde kısaltılmıştı ayrıca tamamen bilgisayar efektleriyle çekilen videosu, “ordu” sahneleriyle akıllara kazındı. 
03 - About A Girl (10/10)
Sugababes’in RedOne imzalı parçaları, albümün en iddialı ve hareketlisi olarak kabul edilebilir ki bu yüzden ikinci single olarak seçilecek en uygun parça olma özelliğini taşıyordu. Çabucak gelinen parçanın nakaratı tamamen Jade’e bırakılmış. Keisha gruptan uzaklaştırılmadan hemen önce video çekim hazırlıklarına başlanmıştı ki olaylar gelişti ve Jade gruba dahil oldu. Birçok hayran Keisha’nın versiyonunu çok düz buluyor, Jade’in ise şarkıya birşeyler kattığını düşünüyor. Nakarat sonrası tezahürat benzeri kısım şarkının en akılda kalan melodisi olsa gerek. Birbirlerinin önünde eğilerek yaptıkları koreografi ise gülünç olmasına rağmen kendini izlettiriyor.
04 - Wait For You (6/10)
Orta tempo şarkıda Jade hakimiyeti mevcut. Verse ve nakaratlar boyunca, albümün geri kalanında fazlasıyla karşılaşılacak olan Jade ve çığlıkları bu şarkıda doruk noktalarında. Bunlar dışında şarkı ön plana çıkamıyor. Arka plandaki arabın yalellisi kıvamındaki müzik, sanki bilgisayarda ucuz programlarla yapılabilen müziklere benziyor. Kızların vokalleri ise sıradan.
05 - Thank You For The Heartbreak (9/10)
Ryan Tedder imzalı şarkı albümdeki elmaslardan biri. Hareketli altyapısı ile keskin sözleri şarkının en önemli değerleri. Yakalayıcı nakaratı ise daha ilk dinlemeden insanı etkiliyor. Vokaller özenle kaydedilmiş, özellikle Jade köprü kısmının sonundan itibaren parlıyor. Çığlıkları abartmış olsa da şarkının güçlü yapısı içerisinde kabul edilebilir durumda. Canlı performansı da mutlaka dinlenmeli.
06 - Miss Everything feat. Sean Kingston (7/10)
Kızlar parçanın nakaratında sözü Sean Kingston’a (Bu da kim?) bırakıyor. Ağır vocoder efektli vokaller ile akıcı bir yapıya sahip bir parça. Fazlasıyla Amerikan havası hissediliyor bu yüzden biraz zorlama olmuş. Yine de albümdeki şarkılarla uyumlu olduğu için pek göze batmıyor.
07 - She’s A Mess (8/10)
Kızlara eşlik eden erkek vokal bu parçada da bulunuyor. Bir önceki parçadan daha ağır vocoder efektleri ile kızların vokalleri zar zor ayırt edilebilir hale gelmiş. Nakaratta sadece Jade’i duyabiliyoruz. Hareketli bir dans parçası olması dışında, Amerikan tarzının bu parçada da fazlaca ön planda olduğu görülüyor. Şarkıda Amelle’in rap kısmı da bulunmakta.
08 - Give It To Me Now (7/10)
Albümün ortalarından sonra şarkı tempoları yavaş yavaş düşüyor. Orta tempolu bu parçanın pek bir numarası bulunmamakla beraber Jade yine ön planda. Şarkı, birçok hayran tarafından filler olarak değerlendiriliyor. Albüm içerisinde değerlendirildiğinde diğer şarkılar kadar iddialı olmadığı için bu sıfata layık görüldüğünü düşünüyorum. Verse kısımları nakarattan daha güzel olan şarkılar listesine alınabilir. 
09 - Crash And Burn (8/10)
Jade gruba alındıktan sonra kaydedilen ilk orijinal şarkı, birçok canlı performans sırasında da listede yerini aldı. Söylentilere göre dördüncü single olarak yayınlanacaktı ancak sonradan iptal edildi. Ancak albüm henüz yayınlanmadan çıkan sample’larda Amelle’in söylediği verse albüm versiyonunda Heidi’ye verilmiş. Şarkı, akılda kalıcı bir nakarata sahip ve yavaşa yakın bir tempoda. Son nakaratlarda yine Jade kontrolü ele geçiriyor. 
10 - No More You (9/10)
Albümün bir yavaş parçası daha. Keisha ayrılmadan iki kez canlı performe edilen parçayı maalesef Jade geldikten sonra hiç dinleyemedik. Kalbi kırık eski sevgilinin haykırışları melodi ile birlikte dinleyicilere güzel yansıtılıyor. Amelle’in “Uuooaaa” vokalleri anında insanın aklına yerleşiyor. Albümdeki Heidi’nin en güzel middle-8’i bu parçada bulunuyor. Single olabilecek durumdayken albümde gizli kalması büyük kayıp.
11- Sweet & Amazing (Make It The Best) (6/10)
Bu kadar yavaş parçayı neden bir araya koymuşlar anlayabilmiş değilim. Şarkı kızları hafif vokalleriyle devam ediyor ancak ön plana çıkan bir özelliği yok. Filler olarak kaydedilmiş sanki. Bu yüzden nakarat bile özensiz geldi bana.
12 - Little Miss Perfect (7/10)
Albümün kapanış parçası, gayet karanlık bir havada Heidi’nin dondurucu vokali ve piyano notalarıyla başlıyor. Nakaratta ön planda sadece Amelle, tiz bir sesle söylüyor. İkinci verse Jade’e ait, middle-8 ise yine Amelle’e verilmiş. Parça aynı karanlık havada sona eriyor.

Sweet 7, Sugababes 4.0’ın ilk albümü olarak kabul ediliyor. Yayınlanma esnasında grup içerisinde yaşanan bir düzine olayın basına yansıması sonucu albüm beklediği ilgiyi göremedi. Her ne kadar single’lar kendi içerisinde gayet başarılı olsalar da, albümün sahip olduğu Amerikan tarzı, hayranlar tarafından pek sevilmedi. Bu yüzden albümden üçüncü single’dan sonra umut kesilmişti. 

(8/10)

Madonna - MDNA




Madonna, her albümünde kendini yenileyen, farklı tarzlar deneyen, hep değişim içinde bir şarkıcı. Son albümünün üzerinden epey bir vakit geçmişti ki Madonna yeni albümü ve dünya turnesini hayranlarına duyurdu. Heyecanla beklenen albüm acaba Madonna hayranlarınca nasıl değerlendirilecekti?

01 - Girl Gone Wild (10/10)
Parça, Madonna’nın 1989 yılında yayınlanan “Like a Prayer” albümündeki “Act Of Contrition” adlı şarkının başlangıç mısralarıyla başlıyor. Madonna burada dua eder gibi cümlelerini sıralıyor. Konuşulan kısımlardan sonra son derece hareketli bir müzik giriyor. Sözlerde eski Madonna parçalarına referanslar da bulunmakta. Vokallerdeki his vuruşlarla birleşerek ortaya güzel bir dans parçası çıkarmış. Albümün ikinci single’ı olarak yayınlanan parça, birçok iyi eleştiri aldı.
02 - Gang Bang (6/10)
Hızlı bir dub ile başlayan parçada Madonna daha çok konuşur gibi cümlelerini sıralamaya başlıyor. Arka plandaki efektler giderek artarken, intikam arzusu anlatılıyor. Vokaller genelde arkaplanda ve pes olarak kullanılmış. Şarkıdaki gizemli hava parça ilerledikçe dağılıyor. Ancak kopuş noktasından sonra agresifleşen ritimler, sert vokallerle birleşiyor. Son kısımda Madonna sadece dub üzerinde intikam cümlelerini tek tek söylüyor.
03 - I’m Addicted (8/10)
Enteresan efektlerle başlayan parça Madonna vokalleriyle beraber yükselişe geçerek ilerliyor. Son derece kalabalık bir arkaplan üzerinde kurulu şarkı nakarata ulaştığında doruk noktasına da çıkmış oluyor.  Yer yer mevcut olan ses efektleri, elektronik müzikle uyum sağlamış. Köprü kısmında biraz sakinleşen parça, hemen ardından tekrar atağa geçiyor. Koyu dublar içerisinde ilerleyen parça, trans haline girdikten sonra MDNA tekrarlarıyla sona eriyor.
04 - Turn Up The Radio (6/10)
Albümün üçüncü single’ı olarak seçilen şarkının daha ortakarar bir yapısı var. Eskimiş yapısı ve klişe sözleri nedeniyle birçok hayran tarafından sevilmemekte. Ses efektleri bu şarkıda da kullanılmış. Şarkının tek güçlü bölümünün orta kısımdaki köprü olduğunu düşünüyorum. Onun dışında nakaratta aynı cümlenin tekrar edilip durması biraz sinir bozucu.
05 - Give Me All Your Luvin’ feat. Nicki Minaj & M.I.A (10/10)
Albümün çıkış parçası, sev ya da nefret et havasında olduğunu düşünüyorum. Başlangıcından itibaren çok akılda kalıcı ve akıcı bir yapıya sahip. Amigo kız sloganına benzer bölümleri, Superbowl performansı, dünya turnesi ve video klibinde de yerinde canlandırılmış. Özellikle verse kısımlarındaki enstrümentasyon keygen müziklerine benzetilse de sözlerle beraber rahatsız edici gelmiyor. Köprü ardından gelen Nicki Minaj ve M.I.A.’nın rap kısımları çabucak bitiveriyor. Ucuz ve basit yapıda olmasına rağmen favori olabiliyor.
06 - Some Girls (5/10)
Albümün fillerlarından biri. Anlamsız efektler ve garip bir müzikle başlayan parça ilerledikçe biraz daha rayına oturuyor. Yine de Confessions havası hissediliyor. Ancak müzikal anlamda pek bir etkiye sahip değil. Albümün zayıf şarkılarından.
07 - Superstar (9/10)
Madonna’nın, kızı Lourdes için yazdığı şarkıda, kızı da nakaratta geri vokal yapmakta. Sözlerinde hayranlığını mütevazi bir şekilde dile getirirken, şarkı boyunca “Uuu la la” cümlesini çok duyuyoruz. Birkaç “ünlü” isim sayılarak, Lourdes’in de Madonna’nın süperstarı olduğu anlatılıyor. Albüm parçaları arasında kesinlikle bu yönleriyle öne çıkmakta. Çünkü bu albüm çok daha fazla kişisel öğeler barındırmakta. Eğer yayınlanırsa listelerdeki başarısı ne olur bilinmez ancak bu şarkı için Madonna’nın listesinde yukarılarda olduğunu söyleyebiliriz.
08 - I Don’t Give A feat. Nicki Minaj (10/10)
Opera nidalarıyla başlayan parça, hızlı hızlı ilerleyen cümlelerle devam ediyor. Nakarata geldiğimizde biraz daha melodiye giren sözler son derece açık bir şekilde Madonna’nın Guy Ritchie ile olan evliliğinden bahsediyor. Nicki Minaj’ın bu sefer daha uzun olan rap kısmı, şarkıyla çok iyi bir şekilde uyum sağlamış. Şarkı sonunda söylediği “There’s only one queen and that’s Madonna, bitch!” cümlesi konserde hayran t-shirtleri üzerine yerleşmişti bile. Bitiş kısmı da opera tadında vokallerin yükselmesi ve sertleşen enstrümanlar ile oluyor.
09 - I’m A Sinner (7/10)
Sound olarak “Music” albümü parçalarına benzemesinin nedeni, Madonna’nın bu albümde William Orbit’le çalışması olarak söylenebilir. Ortalama bir pop parçası ve sözlere sahip şarkı adından da anlaşılabileceği üzere dinsel öğeler de içermekte. Canlı performansda daha çok öne çıkan bir parça olduğunu söyleyebilirim.
10 - Love Spent (7/10)
Farklı enstrüman seçimleri ile dikkatleri çeken parça, albümde iki versiyonu ile bulunuyor. İlk versiyon elektronik altyapı ve ses efektlerine sahip. Nakarata geçmeden önceki kısmın en fazla akılda kalan kısım olduğunu düşünüyorum. “Aşkını bende harca” temasına sahip sözleriyle farklı bir kavram oluşturulmuş.
11 - Masterpiece (10/10)
Madonna’nın ödüllü parçası, başlar başlamaz hemen sözlere giriyor. Orta tempodaki havası, şarkı boyunca devam ederken sözleriyle de yorucu olmuyor. Madonna’nın yumuşak vokalleri akıcı bir şekilde kullanılmış. Nakarat vurucu olarak düşünülmüş ve şarkının üzerine kurulu olduğu “Şaheser” teması da beğenilen kişiyle güzel bir şekilde özdeşleştirilmiş.
12 - Falling Free (5/10)
Sofistike altyapısı ile bir William Orbit çalışması daha. Arkaplandaki kendiliğinden ilerleyen müzik içerisinde sözler alalade yerleştirilmiş gibi duruyor. Albümdeki parçalardan farklı bir yerde olmasına rağmen bana pek iç açıcı gelmeyen bu parçayı hiç sevemedim. Karışık düzeni biraz yorucu ve belki biraz daha sade bir havada olsaydı yavaş soundu ile değerlendirilebilirdi. Şarkı biterken Madonna da temposunu yavaşlatarak şarkıyı kapatıyor.
13 - Beautiful Killer (6/10)
Orta tempo ile başlayan şarkıda yine William Orbit havası hissediliyor. Nedense bu şarkıda 2000’lerin soundu varmış gibi geliyor. Klasik Madonna parçalarına pek benzemiyor. Filler olmaktan son anda kurtarılmış gibi dursa da çok da fazla öne çıkan bir özelliği yok.
14 - I Fucked Up (5/10)
Yavaş temposu ile bir çeşit itiraf şarkısı. Aşırı kişisel sözleri olması dışında müzikal anlamda pek bir değeri olmayan filler olarak değerlendirilebilir. Orta kısımlarında temposunun hızlandığı ve şarkının garip bir koşturmacaya dönüştüğü bölümler sonra yerini tekrar nakarata bırakıyor. Hafifleyerek azalan müzik ile şarkı sona eriyor.
15 - B-Day Song feat. M.I.A (5/10)
Madonna’nın doğumgünü sahibinin ağzından söylediği şarkıda kendisine M.I.A. eşlik ediyor. Ancak maalesef bu katılım bile şarkıyı kurtarmaya yetmemiş. Rap kısmı da dahil şarkının varoluş amacı anlaşılamıyor. Birşeyler eksik. “Superstar” şarkısıyla benzer ancak daha hızlı bir altyapıya sahip. Madonna için fazla ucuz olmuş sanki.
16 - Best Friend (10/10)
Albümün hiç şüphesiz en kişisel şarkılarından birisi. Arkaplanda dolaşan efekt üzerinde acımasız gerçeklerden bahseden sözler nakarata geldiğinde ürkütücü hava bir an için kayboluyor. Nakarattaki melodinin 90’ların meşhur şarkısı “Somebody Else’s Lover” parçasının nakaratına çok benzediği fark ediliyor. Elektronik altyapısı içerisinde yavaş yavaş ilerleyen şarkı kesinlikle albümün öne çıkanlarından. Sonundaki vokal  şarkının ruhunu anlatmaya yetiyor.
17 - Give Me All Your Luvin' feat. LMFAO & Nicki Minaj (Party Rock Remix) (5/10)
Orjinaline göre biraz daha yavaş vokallere sahip parçada LMFAO katkısı kullanılmış. Enstrümantal kısımlarının tamamen değiştirildiği remixte verse’ler devre dışı bırakılmış. Nicki Minaj rap kısmından sonra LMFAO rap’i yer alıyor. Madonna sözlerinin ardından tekrar LMFAO sahneye çıkmakta. Çok başarılı bir remix olduğunu söyleyemeyeceğim.
18 - Love Spent (Acoustic) (7/10)
Aynı parçanın akustik versiyonu, şarkının melodisi daha fazla ön plana çıkarmış. Hafif gitarlar eşliğinde yine efektli vokaller ile devam eden parça farklı bir şarkıya dönüşmüş sanki. Bu haliyle biraz daha samimi bir havaya sahip olduğu söylenebilir.

Albüme genel olarak bakıldığında, klasikleşmiş bazı Madonna albümleri gibi hit ardına hit barındırmıyor. Kendi içerisinde birkaç başarılı parçaya rağmen içerdiği birçok filler nedeniyle hayranları arasında pek ilgi görmeyen albüm, yayınlanmasının ardından çok fazla başarı göremeden listelerden düştü.

(7/10)

Melanie C - The Night



Bir önceki yazımda Melanie C’nin The Sea albümünü incelemiştim. Bu yazımda albümün yayınlanmasından neredeyse sekiz ay sonra online olarak yayınlanan “The Night” isimli EP’yi inceleyeceğim. Bu minik albümde Melanie C, Jodie Harsh isimli DJ ile çalışarak “The Sea” döneminde kaydedilip, farklı soundu nedeniyle albüm tarzına uymayan üç şarkıyı bizlerle buluşturuyor.

01 – Set You Free (9/10)
Albümdeki üç şarkı içerisindeki en dikkat çekeni. Genel olarak disco öğeleri, dub ile birkaç vocoder efekti beraber kullanılmış. Şarkı boyunca akılda kalan melodiler duymak mümkün. Özellikle nakarat kısmı tam bir parti parçası gibi. Melanie C’nin zaten hareketli dans parçaları konusundaki başarısı biliniyor ancak yıllar içerisinde şarkıcıya olan ilginin azalması nedeniyle bu parça da dahil olmak üzere birçok eseri farkedilmeden albümler eskiyip gidiyor. Daha uzun disko keyfi için şarkının extended mix’ini dinlemenizi tavsiye ederim. 
02 – Sunrise (8/10)
Yine disco sound’u ile hazırlanmış, arka planında darbuka benzeri bir efekt ile ilerleyen bir şarkı. Dans temalı bir albüm olduğu için sözlerde de pek bir hikaye anlatılmıyor. Ancak bu parçanın da bir önceki gibi yakalayıcı bir nakaratı var. Melanie C’nin sesi müzikten ön planda kullanılmış bu da parçayı “Disko remixi” formatından kurtararak öne çıkartıyor. Bu şarkının da bir extended mix’i mevcut.
03 – Walk Away (7/10)
Albümdeki tek yavaş sounda sahip parça. Diğer iki şarkıdan bu özelliğiyle sıyrılıyor. “The Sea” albümü için farklı bir versiyonu kaydedilip daha sonradan remixlenmiş olma olasılığı yüksek. Zira şarkı boyunca hakim olan karanlık hava, “The Sea” albüm şarkılarının bazılarında fark ediliyor. Güçlü bir altyapıya sahip olması diğerlerinden farklı olarak daha komplike bir yapı kazandırmış. Melanie C’nin vokalleri nakaratta arkaya alınarak, efekt ve altyapı gözönüne çıkartılmak istenmiş.

Sadece üç şarkı barındırmasına ve fiziksel olarak yayınlanmamasına rağmen Melanie C’nin bu albümü çıkartması hayranları için sevindirici bir hareket oldu. Çünkü şarkıcının ilk albümünden sonra izlediği yol artık bu tarz parçaları bir daha yapmayacağı bir harekete doğru ilerlemekteydi. Jodie Harsh iyi bir iş çıkartmış ve Melanie C ile birlikte bu albümü sunmuş. 
(8/10)