30 Ekim 2012 Salı

Nil Karaibrahimgil - Nil Dünyası

Uzun bir aradan sonra yeni inceleme ile tekrar beraberiz. Bu kez Türk pop müziğinde en sevdiğim şarkıcılardan, zaman zaman sıradışı şarkı sözleriyle dikkat çeken Nil Karaibrahimgil'in ilk albümünü inceleyeceğim. Ayrıca blog için ilk Türkçe albüm incelemem olacak. Nil'in çıkış hikayesi herkes tarafından biliniyordur ancak hatırlatmakta fayda var. Reklam jingle'ları yaparak sektörün içine giren Nil, daha sonra Turkcell-Hazır Kart için "Özgür Kız" adı altında bir reklam dizisinde oynayıp aynı zamanda jingle'ı da seslendirince meşhur oldu. Bir süre sonra ilk albümünü çıkaran şarkıcı albüm kapağında dergi teması yaratarak "Özgür Kızın albümü çıktı" sloganıyla albümü tanıttı.

01 - Intro
Türkçe albümlerde pek karşılaştığımız bir durum değildir "Intro", ancak Nil'in albümü değil mi bu? Mutlaka farklı birşeyler olmalıydı değil mi? Her ne kadar bu intro çok kısa sürse de, yine de albümü ilk dinlemeye başladığımızda bizi şaşırtmayı başarıyor. 
02 - Erkekler Yüzünden (8/10)
Akılda kalıcı bir intro ile başlayan şarkıya daha sonra R&B altyapıları benzeri efektler eklenince, bir nebze de olsa Destiny's Child şarkılarını çağrıştırıyor. Sözlerinde kozmetik tavsiyeler ve kaygılardan bahseden şarkı, nakaratında herşeyin erkekler için yapıldığından bahsetmekte. Şarkının ortasında ritim ve melodi tamamen değişerek, birden hızlı tempolu bir bölüm başlıyor. Sözleri her ne kadar eğlenceli olsa da, vokal yetenekleri yönünden herhangi bir sunum vermiyor ki zaten böyle bir şarkıdan da onu beklemek hata olur. Bu parça, "Nil'in şarkıları eğlenceli olur" fikrini daha ilk şarkıdan aklımıza sokuyor.
03 - Evlenmek Gerek (7/10)
Yine iki parçalı sayılabilecek bir şarkıyla karşı karşıyayız. Zengin altyapıya sahip parça, başlarken batı müziği ezgi ve çalgıları ağırlıktayken, temponun değiştiği bölüme geçince tamamen alaturka bir düzen alıyor. Sözler ise Nil'in neden evlenmek istemediğini özetliyor. "İstemiyorum pilav yapmak" gibi cümleler her şarkıda duyabileceğimiz türden cümleler olmayınca, duyunca insanı şok edebiliyor ama zaten Nil biraz da bu yönüyle tanınıyor. Şarkı batı-alaturka ortak sentezi bir kapanış yaparak sona eriyor.
04 - XL (10/10)
Albümün çıkış parçası ve Nil'in ilk video klibi. Yine alaturka havasının hissedildiği altyapı ve başarılı sözler şarkının birçok kitle tarafından farkedilmesini sağladı. Şarkı devam ederken arka plandaki zengin enstrümanlar şarkıya ekstradan bir değer katıyor. Nakaratta adlib duyabileceğimiz nadir Türkçe şarkılardan. Şarkı Nil'in "Özgür Kız" imajından sıyrılıp şarkıcı imajına bürünmesine baya bir katkı sağladı. Şarkının daha sonra İngilizce versiyonu yayınlanmasına rağmen, Nil'in yazdığı sözler kabul edilmeyip şarkıya başka sözler yazıldığı için bu versiyonu pek tutulmadı. Şarkı Sibel Can tarafından da birçok konserinde canlı olarak seslendirilmiştir.
05 - Kek (10/10)
Albümün ilk orta tempolu parçası, tam anlamıyla bir kek tarifi veriyor denebilir. Erkek arkadaşının davranışları sonucu aslında yaptığı kekin içerisinde birçok duygu ve anlam olduğu fikrini bize iletiyor. Nakarat kısmında şarkıda bir tempo değişimi görülmekte. Albümün üçüncü klibi gayet eğlenceli bir biçimde bu parçaya çekildi. İlk albümün kesinlikle en akılda kalıcı parçalarından biri, yıllar sonra bile hâlâ hatırlanmakta ve söylenmektedir.
06 - Pelin (8/10)
Eğlenceli sözleri ve hızlı temposu ile karşımıza çıkan şarkıda bahsedilen "Pelin" karakteri için birçok ilham kaynağı kişi olduğu söylense de gerçekten kimin hakkında yazıldığı kesinlik kazanmamıştır. Pelinle kendini karşılaştırma biçiminde devam eden sözler, disco-funk altyapısıyla zenginleştirilmiş. Özellikle koro şeklinde kadın arka vokalleri ilk kez Nil'in  bu şarkısında duyuyoruz. En çok "Mor bana gitmez Pelin'e gider" cümlesiyle akıllara kazınan şarkı, albümün en özgün parçaları arasında.
07 - Ama (5/10)
Tam olarak bir şarkı olmasa da, agresif ve biraz da karanlık bir havası olduğu söylenebilir. Albümün tam ortasında bulunması sanırım bu yüzden düşünülmüş. Yaylılardan oluşan bir arkaplan melodisi ve birkaç efekt ile "ama" kullanılarak birleştirilen kelimelerden oluşmuş bir parça. Nil'in albümünü dinliyoruz o yüzden çok da şaşırmıyoruz.
08 - Uzaylı (9/10)
Ürkütücü girişi ile parça kesinlikle dinleyicilerini çok büyük bir beklenti içine sokuyor. Melodi başlamasından sonra bir süre daha devam eden uzun giriş kısmının ardından, sözlerin girmesi ile şarkı kendini belli ediyor. Verse kısımlarındaki uzatılmış heceler, şarkının akılda kalan ayrıntılarından. Nakarattaki eğlenceli ve biraz da küstah hava insanı mutlu ediyor. Ortadaki enstrümantal kısım, hızlı temposu ve yaylı altyapısı ile şarkıya cuk oturmuş. Şarkı bitince "Bence sen uzaylısın" diyerek ortalıkta bir süre dolaşmak mümkün zira akıldan çıkmıyor.
09 - Babama N'olmuş (10/10)
Albümün orta tempolu bir parçası daha. Nil'in "New York"a gitmesi sonucu babasıyla açılan arasının durumunu anlattığı şarkı çok samimi ve içten sözler ile dinleyeni etkiliyor. Nakarattaki echolar çok hoşuma gidiyor. Sonlara doğru akustik "Hmm-mm babama n'olmuş" kısmı ve Nil'in konuşarak söylediği kısım şarkının en can alıcı bölümlerinden. 
10 - Kış Şarkısı (5/10)
Tamamen acapella olarak karşımıza çıkan şarkıda sadece bir rüzgar efekti bulunuyor. "Ama" adlı parçada olduğu gibi bu da çok kısa sürmekte ve daha çok çocuk tekerlemesi havasında. Melankolik hatta depresif havasının dinleyiciye geçirmeye çalışan birini dinliyoruz parçada. 
11 - Rüzgar (7/10)
Albümün yavaş şarkılarından olan Rüzgar, dinlendirici gitar melodisi ve üzücü sözleri ile insanın içinde bir burukluk yaratıyor. Kısacık nakaratıdan sonraki mızıkalı kısım insanı alıp uzaklara götürebilecek potansiyele sahip. Nil'in tabiriyle "tam ağlamalık bir şarkı".
12 - Resmen Aşığım (8/10)
Albümün ikinci videosu bu parçaya çekildi ancak klipte Nil'in konserinden görüntüler ve bilgi verici bantlar bulunmaktaydı. Tango altyapısında olduğu için bir ara dans kursunda bu parça ile çalıştığımızı biliyorum. Albümdeki diğer parçalardan çok farklı bir altyapı ile karşımıza çıkan parça, albümün kesinlikle bu yönüyle öne çıkanlarından. Video klipte yazılana göre sarkının "Küt! diye gidecek gibi" kısmı Nil'in en sevdiği kısımmış. "İyi ki yapmışım" cümlesinin tekrarları ile sona yaklaşan parça, kısa bir enstrümantal kısmın ardından sona eriyor.
13 - Madonna Olacakmış (7/10)
Nil'in gitar çalabildiğini herkez biliyordur. Zaten nerdeyse tüm bestelerini önce gitarda yapıp daha sonra zenginleştirmekte. Bu parça tamamen akustik olarak kaydedilmiş. Star olmak isteyen birinin hikayesinin anlatıldığı şarkı, Nil'in "Bitti" diyip, stüdyonun kapısından çıkmasıyla son buluyor. Ancak parça aslında burda bitse de kayıt devam ediyor ve yine Türkçe albümlerde benim o güne kadar hiç rastlamadığım "Gizli Parça" bir süre bekletikten sonra karşımıza çıkıyor. Bu parçadan ayrı bambaşka bir parça olduğu için onu da yazacağım.
14 - Aptal Kovboy (10/10)
Yine akustik olarak söylenen parça, esprili bir biçimde başlıyor. Kaydı baştan alan Nil, western filmlerindeki kovboy rolünde. Nakarattaki geri vokaller ve "Evimde yok çatalım, evimde yok kaşığım" sözleri ile dinlerken bu şarkı kadar eğlendiğim bir şarkı hatırlamıyorum. "İyi ki yapmışsın" Nil diyorum.

Albümün geneline bakılırsa, dönemin ünlü pop müzik parçaları arasına girebilecek birkaç şarkı barındırıyor. Onun dışında albüme eklenen birkaç amatör kayıt, albümün oluşabilecek o ciddi havasını birden dağıtmış. Zaten marjinal olmaya çalışan, sözlerindeki ironiyle de çoğu zaman bunu başaran Nil, albümünü ekonomik kaygılarla yapsaydı bu şekilde olmazdı. İyi ki de böyle olmuş çünkü bu şekilde çok daha samimi bir hava yakalanmış.

(8/10)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder