18 Ağustos 2012 Cumartesi

Lana Del Rey - Born To Die


Lana Del Rey son zamanlarda hakkında baya konuşulan bir şarkıcı. Farklı tarzı ile hemen bir dinleyici kitlesine sahip oldu. Bir arkadaşımın isteği üzerine üçüncü albümünü incelemeye karar verdim.

01 - Born To Die (9/10)
Albüme adını veren ve aynı zamanda ikinci single olarak yayınlanan parça, Bond tarzı yaylılarla başlıyor. Yavaştan başlayan vuruş ve nefes alıp verir gibi vokaller şarkının altyapısını hazırlıyor. Derken Lana’nın vokali başladığında, kendinizi 70’lerde bir gece kulübünde canlı müzik dinler gibi hissediyorsunuz. Sesindeki ağırlık, enstrümanlarla desteklenmiş bu yüzden hiç kulak tırmalamıyor. Nakarattaki dalgalı vokalleri şarkıya orijinallik katmış. Melankoli havası şarkı boyunca devam etse de içinizi baymıyor.
02 - Off To The Races (6/10)
Rap gibi söylenen vokallerle başladıktan sonra daha tiz bir vokalle devam eden şarkı, yine zengin bir altyapıya sahip. Nakarat kısmında biraz hareketlenip, birkaç vuruş daha katılıyor altyapıya. Farklı bir prodüksiyonla Lady GaGa şarkısı olabilecek nitelikte bir parça. Bu özelliğiyle de Lana’nın aslında yaptığı müziğin popüler müziğe o kadar da uzak olmadığını anlıyoruz. Orkestral bir biçimde sona eren şarkıda R&B havası da çok iyi bir şekilde yedirilmiş.
03 - Blue Jeans (9/10)
Yine ağır ve kasvetli bir vokalle karşı karşıyayız. Gitar tınıları arasında, fark etmeden nakarata geçiyor şarkı. Vokallerdeki tizleşme şarkıyı hatırlaması kolay hale getirmiş. Çekilen aşk acısı adeta vokallere işlenmiş gibi dinleyenlere kolayca aktarılıyor. Ortalara doğru hızlanan melodili bölüm, şarkının eksik olduğu hareket öğesini de tamamlamış. Albümün iddialı parçalarından ve üçüncü single olarak karşımıza çıkıyor.
04 - Video Games (6/10)
Çanlarla başlayıp sonrasına arp ve piyano ile devam eden şarkı, diğerlerine göre daha yavaş bir tempoda. Yayvan vokaller en çok bu şarkıda fark ediliyor. Savaş sonrası harabeler arasından kurtulup hayatta kalmaya çalışan bir insan gibi azimli bir tonla söylüyor şarkıyı. Şarkı, albümün ilk single'ı olarak yayınlanmış.
05 - Diet Mountain Dew (6/10)
Albümde şimdiye kadar dinlediğim şarkılar içerisindeki en hareketli olanın bu parça olduğunu söyleyebilirim. Vokallerde biraz daha mutluluk hakim olmuş bu sefer. R&B vuruşları hakimiyeti arasında kasvetli melodi ve vokal kombinasyonuna rağmen şarkıda çok fazla bir ağırlık hissedilmiyor. Köprü kısımlarındaki çocuksu vokaller şarkıyı havalandırmış. Daha sonra nerdeyse arka plan müziksiz söylenmeye başlanan nakaratta Lana’nın çıplak sesini duyabiliyorsunuz.
06 - National Anthem (9/10)
Havai fişekler patlıyor. Konuşur gibi okunan sözlerin ardından, koronun söylediği nakarat geliyor. Verse kısımlarındaki ağır müzik şarkıya bir asalet veriyor. Nakaratta koro kullanılması şarkıya eğlenceli bir hava katmış ve nakarat kesinlikle çok fazla akılda kalıcı. R&B vuruşları birçok şarkıda hissediliyor ancak o sığ ve sıradanlık gitmiş yerine dolu dolu parçalar gelmiş gibi. İkisini güzel kombinasyonlarla bir araya getirmiş olması Lana’nın diğer şarkıcılardan ayrılan yanı olmalı. Şarkı albümün öne çıkanlarından ve beşinci single olarak yayınlanmış.
07 - Dark Paradise (9/10)
Tiz vokallerle başlayan şarkıda yine kasvetli bir hava yakalanmış. Albümdeki şarkılar arasında en akılda kalıcı ve radyoya uygun nakarata bu parçanın sahip olduğunu düşünüyorum. Korku ve endişenin üzerine çekilen güven duygusu, bir nebze de olsa içini rahatlatmış olsa da yine de bir kaygı var vokallerde. Güzel konulu bir video kliple yayınlanırsa iyi satışlar elde edebilir bence. Yine R&B altyapı zaman zaman hissedilmekte ve üzerine döşenen yankılı vokaller şarkıya asalet katmayı başarmış. Şarkının bir de daha tempolu bir demosu bulunuyor, dinlemenizi tavsiye ederim.
08 - Radio (6/10)
Aşırı yavaş vokallerin kullanıldığı verse kısımları, şarkıya üşengeç bir yapı oluşturmuş. Nakarattaki kısık sesli tiz vokaller şarkıyı tam olarak ifade etmeye yetmiyor sanki. Şarkıdaki potansiyel aslında biraz daha farklı olarak ortaya çıkartılabilirdi. Yine de hafif altyapı kulağa dinlendirici geliyor. “Radio” telaffuzunu çok tuttum. Ağaçlar arasında bisiklet sürerken kulağında bu şarkı ile insan sonsuza kadar sürebilirmiş gibi geliyor sanki.
09 - Carmen (4/10)
Ağır devam eden diva şarkıları gibi başlıyor. Konuşma gibi vokaller şarkının kasvetini biraz da olsa alıp götürüyor. Nakaratın son kısmındaki “Lightni-i-ing” kısmı hariç nakarat pek akılda kalıcı gelmedi bana. Albümün filler’ı olmaya aday bir şarkı çünkü öne çıkan bir bölümü veya prodüksiyonu bulunmuyor. Şarkının bir video klibi bulunuyor ve single olarak da bazı ülkelerde yayınlanmış.
10 - Million Dollar Man (5/10)
Sarhoş vokaller ve müzikal parçası kıvamında bir şarkı. Altyapıda kullanılan farklı elementler, şarkıyı diğerlerinden ayırıyor. Bazen kopup gidercesine serbest salınan vokaller, bir kalp yarasını anlatmakta. Nakarattaki sözler çok basit olmasına rağmen söyleyen Lana olunca dinleyeni yine de etkiliyor.
11 - Summertime Sadness (6/10)
Lana kırmızı elbisesinden daha cool değil herhalde. Sade yapıdaki nakarat şarkıya tam uymuş. Nakarat sonrası biraz hızlanan melodiye rağmen arka plandaki vuruşlar şarkının kasvetinin dağılmasını engelliyor. Summertime kelimesini “Su-su-summertime” diye söylediği kısımlar, güzel olmuş. Şarkının sonu ise kesinlikle dinlenmeli, keşke daha uzun bir bitiş yapılsaydı dedirtiyor insana. Şarkı dördüncü single olarak yayınlanmış.
12 - This Is What Makes Us Girls (6/10)
Bu kadının hiç mutlu, eller havaya şarkısı yok mu? Ya da olmayacak mı? Diye soruyorsanız, cevabı bu şarkı olabilir. Tabi beklediğiniz şarkı türüne de bağlı değişir bu. En azından nakarat kısmı o kadar iç karartıcı değil. Ve kadının tarzı ve duruşu düşünüldüğünde hiçbir zaman discolarda bangır bangır çalınan müziklerden yapmayacaktır zaten. Bu şarkıyı söylerken acı çeken kadın vokallerini duyamıyoruz. Şarkıyı diğerlerinden ayıran en büyük özellik de bu.
13 - Without You (7/10)
Lana tekrar acı çekmeye başlıyor. Hangi kafayı yaşıyor bilmiyorum ama nakaratta ne anlatmak istiyorsa hislerinin tamamı dinleyenlere geçebiliyor. Zaten birçok şarkıda kelimeleri bile kendi içinde melodilendirmesi onları akılda kalıcı hale getirmiş. Ayrıca çoğu şarkıda benzer vuruşlara sahip altyapıyı kullandığı anlaşılıyor. Şarkıyı kurtaran nakarat olmuş.
14 - Lolita (4/10)
Abartılı hazırlanmış bir altyapı daha. Vokallerin agresifliği bir süre sonra fazla geliyor. “Hey Lolita Hey” kısımları bir korku filminin cinayet sahnesi replikleri gibi ürkütüyor insanı. Nakaratta hecelediği kelimeler ve üst üste vokal karmaşası şarkıyı biraz kompleks hale getirmiş. Parçayı özümsemek isteseniz bile sizi zorluyor.
15 - Lucky Ones (6/10)
Western şarkısı gibi başlayıp sonradan karakter kazanan şarkının bir tek nakaratındaki zengin altyapıyı sevmedim. Fazla prodüksiyon kurbanı olmuş bence. Garip baykuş sesleri ve korkutucu davullar yerine tüm şarkı boyunca akustik bir hava hakim olsaydı kulağa daha hoş gelebilirdi bence. Tiz vokaller yeterince yorucu olabiliyor zaten. Final kısmı bir filmin kapanış müziği olabilecek kadar güzel ama.

Albümün genelinde hakim olan kasvetli, ağır hava ve Lana’nın sarhoş ve yayvan vokalleri tarzının altyapısını oluşturmuş. Bu albümle çıkışını çok iyi yaparak birden dikkatleri üzerine çeken Lana acaba sonraki çalışmalarında da bu tutumunu sürdürebilecek mi? Her ne kadar ondan “Judas” tarzında şarkılar duyamayacak olsak da, vokallerini daha sakin altyapılarda da gösterebilirse çok daha iyi olabilir bence. Ondan orkestral şarkılar dışında, daha kolay dinlenebilen çalışmalar da duyabilmek dileğiyle. Yine de dinlediğim tarza biraz uzak kaldığı için birçok şarkıya alışmak zaman alıyor. Ancak birkaç dinleyişten sonra favoriniz olabilecek şarkılar albümde mevcut. 

(6,5/10)

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Sugababes - Angels With Dirty Faces

Sugababes, ilk albümlerinin ardından yaşadıkları üye kaybı ile bir de plak şirketleriyle de anlaşmaları iptal edilmişti. Bu albüm yeni eleman Heidi ile kaydedilen ilk albüm olma özelliğini taşımakta. İlk albüme göre daha farklı bir rota çizerek ilerleyen Sugababes, yeni tarzları, yeni grup üyeleri ve yeni albümleriyle ne kadar başarılı olacaklardı?

01 - Freak Like Me (10/10)
Kızların, Heidi ile yayınladıkları ilk single, yayınlandığı hafta İngiltere listelerinde 1 numara oldu. Hayranlar Heidi'yi kolayca sevmişlerdi. Şarkı Adina Howard'ın aynı adlı şarkısının cover'ıydı ancak arkaplan müziği tamamen değiştirilerek Gary Numan ve Tubeway Army'nin "Are 'Friends' Electric?" adlı şarkının müziği kullanıldı. Video klibinde kullanılan "We Don't Give A Damn Mix" isimli düzenlemesi, albüm versionuna göre bazı farklılıklar içeriyordu ve kesinlikle albüm versiyonuna tercih edilmeli. Karanlık görüntüler eşliğinde bir barda geçen klibin sonunda Keisha ve Mutya'nın Heidi'yi gruba kabul edişini görüyoruz. Şarkının en başarılı kısmı kesinlikle son nakarat sonrası Heidi'nin "It's all good for me!" diye bağırdığı kısım olsa gerek. 
02 - Blue (9/10)
Karanlık bir atmosferde başlayan şarkının, gruptan ayrılan Siobhan hakkında yazıldığına inanan hayranlar bulunuyor. Gizemli havası nakaratta dağılıyor ve ortaya mükemmel melodi ile harmanlanmış cümleler çıkıyor. R&B vuruşları ve bilgisayar efetleri şarkı boyunca duyuluyor. Cümlelerde geçen sert ithamlar şarkıyı daha da agresifleştirmiş. Köprü kısmında Keisha ve Mutya karşılıklı rap kıvamında sözler söylüyor.
03 - Round Round (10/10)
Albüm henüz yayınlamadan piyasaya ikinci single olarak çıkan bu parça da İngiltere listelerinde 1 numara olmayı başardı. "The Guru" adlı filmin soundtrackinde de yer alan şarkı, aslında dört parçanın karışımından oluşuyor. Arkaplandaki müzik ve nakarat, Mutya'nın kısmı, Keisha'nın kısmı ve Heidi'nin kısımlarının herbiri ait oldukları şarkıdan kopartılarak ortaya "Round Round" çıkmış. Nakarat kendi içerisinde sürekli tekrar edebilecek bir yapıda oluşturulmuş. Video klibiyle de fark yaratan şarkı, Sugababes'in hit şarkıları arasında yukarılarda yer alıyor.
04 - Stronger (10/10)
"Angels With Dirty Faces" adlı şarkı ile Double A side single olarak yayınlanan şarkı, diğer single parçalarına göre daha yavaş bir tempoda. Kızların yaşadıkları problemleri aşarak nasıl daha güçlü hale geldiklerini anlattıkları şarkının video klibinde kızların herbiri söyledikleri kısımlara uygun mekanlarda görülüyor. Heidi'yi middle-8 kısımlarıyla meşhur eden şarkı, Stronger'dan başka bir şarkı değildir. Güçlü nakarat, şarkının sonlarına doğru Keisha'nın adlibleriyle de sağlamlaşıyor.
05 - Supernatural (9/10)
İlginç vuruşlarla başlayan şarkı, nakarata gelince adeta bir marşa dönüşüyor. Aşk hakkında herşeyin söylendiği şarkıda Mutya'nın puslu vokalleri dikkat çekiyor. Köprü kısmındaki erotik Keisha vokalleri şarkıya farklı bir boyut eklemiş. Son nakaratlar vocoder efektli adliblerle doldurulmuş. "It's a fact that everybody wanna be loved" şarkının vurucu cümlesi. 
06 - Angels With Dirty Faces (7/10)
Kızların isimlerinin okunmasıyla başlayan şarkı, Keisha'nın rap'e benzer kısmıyla devam ediyor. Zengin altyapısıyla kızların vokalleri biraz geride bile kalmış. Mutya'nın kısımları şarkının en canalıcı bölümleri olarak karşımıza çıkıyor. Köprü kısmında Keisha birkez daha rap ile devam ediyor ve daha sonra ismi okunan kız birer cümle söyleyerek şarkı tekrar normal düzene geri dönüyor. Şarkı, "The Powerpuff Girls"ün tanıtımında da kullanıldığı için, video klibi animasyon olarak çekildi ve kızlar powerpuff girls olarak canlandırıldı.
07 - Virgin Sexy (8/10)
İnişli çıkışlı melodiye sahip şarkı, Heidi'nin vokalleri ile başlıyor. Nakarat, melodiye uyarak alçaldıktan sonra Heidi'nin çığlığı ile tekrar yükseliyor. Adlibleri ile şarkıya fark katan Heidi, köprü kısmında, girişteki sözlerini tekrar ediyor. İlginç sözleri ile kesinlikle albümün öne çıkan parçalarından. Eğlenceli yapısı ise daha ilk dinleyişte fark edilmesini sağlıyor.
08 - Shape (8/10)
Sting'in söylediği şarkının cover'ı olan çalışmada sadece nakarat değiştirilmemiş. Nakarat kısmında Sting'in sesi de kullanılıyor. R&B havasının hakim olduğu şarkı boyunca, şarkıya özgün gitar solosu da duyuluyor. Parça albümün dördüncü ve son single'ı olarak yayınlandı. Orjinal video klibi, kızların ten rengi body giymesi nedeniyle sansürlendiği için, bilgisayar efekti ile kızların üzerlerine kelebekler konuldu ve ancak bu şekilde televizyonlara gönderilebildi. Şarkının video versiyonunda, albüm versiyonundan farklı öğeler ve ekstra bir cümle ile vokaller bulunmakta.
09 - Just Don't Need This (7/10)
Albümün orta tempolu şarkılarından. Altyapı biraz güçlendirilerek daha ağır bir şarkı ortaya çıkartılmış. Vokallerdeki vocoder efekti kullanımı bu parçada da fark ediliyor. Köprü kısmı, spiral merdivenlerden iner gibi insanın başını döndürüyor. Karanlık havası ile albümdeki uç şarkılardan birisi.
10 - No Man No Cry (6/10)
Arkaplanda şarkı boyunca devam eden, artık vokalleri anlaşılmayacak hale getirecek kadar vocoder efektli "No man, no cry" cümlesi tekrar etmekte. İsminden tahmin edileceği üzere erkeklerin neden olduğu problemlerden bahsediliyor şarkıda. Yine de bu teması dışında şarkıyı özel kılan bir numarası bulunmuyor. Albümün filler'ı olarak sayılabilir.
11 - Switch (9/10)
Eğlenceli korna efekti ile başlayıp devam eden şarkı artık beğenilmeyen sevgilinin neden değiştirilmesi gerektiğini anlatıyor. Nakaratı da verse kısımları kadar eğlenceli. Kızlar adlibleri paylaşıyorlar ve şarkıdaki uyumları mükemmel. Ayrıca şarkıyı kaydederken eğlendiklerini düşünüyorum çünkü dinleyenlere de o hissi geçiriyorlar. Parçanın şüphesiz en şirin kısmı, bitmeden önceki arkaplan müziği biraz değiştirilmiş nakarat bölümleri olsa gerek.
12 - More Than A Million Miles Long (9/10)
Orta tempo bir şarkıyla daha karşı karşıyayız. R&B havasındaki parçada armoniler ve koro vokaller dikkat çekiyor. Şarkının köprü kısmında, hiç beklenmeyen bir anda Keisha rap yapıyor, ki gayet başarılı bir şekilde altından kalktığını söyleyebilirim. Albümün keşfedilmemiş nadide parçalarından. Biterken azalan müzik ile birlikte ortaya çıkan çıplak vokaller kızların ne kadar iyi iş çıkardığının kanıtı.
13 - Breathe Easy (Acoustic Jam) (8/10)
"Freak Like Me" single'ında normal versiyonu yayınlanan şarkı albümde akustik olarak yer almış. Yalnızca hafif bir gitar eşliğinde kızların efektsiz vokallerini duyuyoruz. Özellikle nakarattaki ikinci sesler, şarkıya özgü armoniyi sağlamış. Kafayı dinlemek için birebir. Dinlendirici bir melodi ve uygun sözler, kızlar böyle şarkıları da becerebiliyorlar demek ki.
14 - Round Round (Alternative Mix) (7/10)
Uzun bir introdan sonra şarkı boyunca sadece Mutya'nın söylediği nakarat ile başlıyor şarkı. Sonsuz döngü yapılabileceğini söylemiştim o yüzden baya bir tekrar ediliyor. Ayrıca verse kısımlarındaki vokallerin kayıtları farklı aynı zamanda ait oldukları şarkılardan da fazladan kısımlar eklenmiş. Şarkının uzun versiyonu olarak kabul edilebilir onun dışında ekstra bir özelliği bulunmuyor.

Sugababes'in, yeni elemanları Heidi ile albümleri, çok iddialı şarkılar içeriyor ve yakaladıkları tarz iyi bir başlangıç oluşturuyor. Kızların esas imajlarını oluşturan ve kamuoyuna tanıtan bu albüm, kariyerlerindeki çok önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilebilir.

(8/10)

4 Ağustos 2012 Cumartesi

Sugababes - Catfights And Spotlights

"Change" albümünün büyük başarısı sonrasında kızlar yeni bir albümle karşımıza çıktılar. Albümdeki birkaç şarkının tanıtımına albümün çıkmasına birkaç ay varken başlandı ve hayranlar tarafından sevilen şarkılar sayesinde albüm için büyük beklentiler oluşmuştu. Bakalım albüm gerçekten de beklentileri karşılayacak mıydı?

01 - Girls (10/10)
Albümün ilk single'ı ve açılış parçası olan Girls, aslında "Ernie K-Doe" adlı şarkıcının "Here Come the Girls" adlı şarkısının bir çeşit coverıydı. Kızlar parçaya yeni sözler yazarak, biraz değiştirmişlerdi ancak ortaya çıkan sonuç kusursuzdu. Marş sayılabilecek bir nakarat, güçlü vokaller ve kaliteli bir video klip ile şarkının başarısız olmaması için hiçbir neden yoktu. Nitekim parça İngiltere listelerinde 3 numaraya kadar yükselmeyi başardı.  Ancak Sugababes'in ilk single'ı "Overload"ın ardından çıkan tüm albümlerin çıkış parçalarının bir numaraya ulaşma serisini bu şarkı bozmuş oldu. Şarkıda geçen "Read my curves like poetry", "Stop speculating, I'm a regular girl" gibi sözler hayranları arasında kült oldu. Şarkının bir de "Klas Åhlund Rework" adı altında farklı sözlere ve melodik düzenlemeye sahip bir versiyonu da bulunmakta. Akustik versiyonunun da dinlenmesi tavsiye olunur. Şarkının en canalıcı kısmı Heidi'nin ikinci nakarattaki "Here comes the girls" çığlığı olsa gerek.
02 - You On A Good Day (9/10)
Amelle'in kızların isimlerini saymasıyla beraber, James Bond müziği kıvamında büyük çalgılar eşliğinde başlayan şarkının verse kısımları, Britney Spears'ın "Piece Of Me" verse'lerinin hızlandırılmış versiyonu adeta. Vokallerin eşit paylaşıldığı şarkının nakaratı gayet dolu ve hareketli ileriyor. Parçada neşeli bir atmosfer hakim. Köprü kısmında güçlü orkestra işini iyi yapıyor. Bu albümdeki şarkıların en büyük ortak özellikleri arkaplan enstrüman ve müziklerinin çok zengin etmenlere sahip olması. Keisha'nın adlibleri ile şarkı sona eriyor.
03 - No Can Do (10/10)
Albüm çıkmadan önceki tanıtım konserlerinde hayranların gözdesi olan şarkının, en az kendi kadar eğlenceli bir koreografisi bulunmakta. Kızların sadece mikrofon etrafında yaptıkları hareketler şarkıya o kadar uyumlu ki. Şarkı albümün ikinci single'ı olarak yayınlandı. Biten ilişkinin ardından kararını asla değiştirmeyecek tarafın ağzından söylenen sözler, eğlenceli nakarat ile coşturuyor. Amelle ve Keisha'nın karşılıklı söylediği köprü kısmı ise evlere şenlik. Son nakarat sonrası Amelle'in adlibleri ile Keisha'nınkiler birleşince tadından yenmiyor. Evde canınız mı sıkıldı? Temizlik, bulaşık gibi sıkıcı işlerle mi uğraşıyorsunuz? Bu şarkıyı açın ve keyfiniz yerine gelsin. Evet, o kadar iddialı.
04 - Hanging On A Star (6/10)
Kızların Girls Aloud'a özendiği şarkı, Amelle'in garip rap vokalleriyle başlıyor. Heidi, normal vokallerle ona eşlik etmekte. Neyse ki ikinci nakarattan sonra Keisha, şarkıyı bir nebze de olsa kurtarıyor. Nakaratının aşırı derece özenti durduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Heidi'nin middle-8 kısmı şarkının en dinlenilebilir bölümü. Bence kızlara bu tarz şarkılar yakışmıyor. Yine de birçok hayran tarafından beğenilmekte.
05 - Side Chick (10/10)
Çoğu zaman Robyn'in "Handle Me" adlı şarkısına benzetilse de, bunun nedeninin altyapıdaki vuruş ve efektler olduğunu düşünüyorum. Heidi bu şarkıda yine geri vokalist işine geri dönmüş. Çok eğlenceli bir R&B şarkısı olarak karşımıza çıkıyor Side Chick. Verse kısımlarındaki vokalleri ile Keisha ve Amelle, harikalar yaratmış. Tekerleme tadında nakarat ise, eşlik etmenizi baya bir zorlaştırıyor. Heidi'nin "And you don't stop" cümleleri, duyabileceğiniz tek solo cümleleri olması dışında, Amelle vokalleri de kristal kadife vokaller ile onikiden vuruyor.
06 - Unbreakable Heart (6/10)
Amelle'in kırılgan vokalleri ile başlıyor şarkı. Nakarat öncesi ilginç Heidi vokalleri ile geçilen güçlü vokalli nakarat, adeta büyüleyici. Ancak nakaratın çok uzun olması, akılda kalmasını zorlaştırıyor. Arkaplanda yine çalgılar yönünden gayet zengin. Belki de bu kadar dolu olması şarkıyı biraz yorucu yapmış. 
07 - Sunday Rain (10/10)
Sugababes'ten kolay kolay duyamayacağınız, müthiş orkestral sounda sahip, çok güçlü bir şarkı. Sırf arkaplandaki enstrümanlar için bile dinlenebilir. Sözleri de bir o kadar vurucu. Nakaratı, insanı ağlatabilecek kadar içten sözlere ve hüzünlü bir melodiye sahip. Kızların tarzı olmasa da böyle bir şarkı denemiş olmaları kesinlikle altından kalkabileceklerini gösteriyor. Vokaller şarkı boyunca agresif olarak kullanılmış ki bu da şarkıya bir derinlik katmış. İlişkinizde işler yolunda gitmiyor mu? Bu şarkı sizi intihara bile sürükleyebilir. Köprü kısmındaki enstrümantal bölüm adeta bir orkestra dinliyormuş hissi veriyor insana. Keisha'nın adlibleri şarkının tuzu biberi olarak iş yapmış.
08 - Every Heart Broken (10/10)
Piyano eşliğinde Heidi vokalleri ile başlayan şarkı, uzun süre boyunca ikinci single adayı olarak gösterildi. Hatta tanıtım konserlerinde "No Can Do" ile birlikte söylenen şarkıya bir klip çekileceğine kesin gözüyle bakılıyordu. Eski ismiyle "Murder One", ilişkiler sonucu kırılan kalpler için alınan ve çoğunlukla ölümle sonuçlanan intikamları anlatıyor. Canlı performanslarındaki güçlü atmosferi kaybettiği için birçok hayran albüm versiyonunu beğenmiyor. Albüm versiyonu şarkıya biraz daha R&B ve fabrikasyon bir hava katmış. Çok akılda kalıcı bir nakarata sahip şarkının yayınlanmayarak büyük bir yanlış yapıldığını düşünüyorum. Heidi'nin adlibleri ile güzelleşen nakarat sonrası yine piyano melodisi ile şarkı bitiyor.
09 - Beware (6/10)
Gizemli havası ve yine güçlü altyapısı ile devam eden şarkı, nedense bana o hissi geçiremediği için hiçbir zaman favorim olmadı. Şarkıda birşeyler eksik gibi geliyor ve yorucu olmuş bütün bu enstrümantasyon ile. Kızların vokalleri de düzensiz. Bu yüzden şarkı benden düşük puan alıyor.
10 - Nothing's Good As You (10/10)
Gitar tınıları ile başlayan şarkı ardından Heidi'nin samimi ve sıcak vokaller ile devam ediyor. Yine Sugababes'in farklı bir tarz denediği şarkı, kişisel nedenlerden ötürü favorim. Sevgiliye olan hayranlığın çok güzel cümlelerle anlatıldığı şarkıda kızların vokalleri de en az müzik kadar kusursuz. Keisha'nın kısmı başladığında ise yerin sallandığını hissedebilirsiniz. "No, no, no, nothing's as good as you" adlibi ise Keisha'dan bugüne kadar duyduğum en içten ve hüzünlü adlib olsa gerek. Albümde gizlenmiş bir şaheser.
11 - Sound Of Goodbye (6/10)
Bu şarkı da malesef fazla prodüksiyon kurbanı olmuş. Belki daha hafif bir altyapı ile daha güzel bir esere dönüşebilirdi. Kalabalık çalgılara ve kargaşa halinin hakim olduğu bir nakarata sahip. Böyle olunca da şarkıyı filler olarak değerlendirmekten başka çarem kalmıyor. Çünkü tek başına düşünüp dinlediğimde bana Sugababes dinlemenin hazzını vermiyor.
12 - Can We Call A Truce (7/10)
Söylentilere göre Mutya'ya ithafen yazılan şarkı, yavaş tempoda ilerliyor. Nakaratta Amelle ön planda yer almış. Aslında eski sevgiliye söylenen sözlerin, kızlar tarafından dile getirilişi şarkının duygusal havasına katkıda bulunmuş. Nakarat boyunca arkaplandaki yaylılar, şarkıya asil bir hava katıyor.
13 - About You Now (Acoustic Version) (10/10)
Bir önceki albümün bir numarası, bu albümde akustik olarak seslendirilmiş. Daha yavaş bir tempoda, piyano eşliğinde canlı performans havasında kaydedilen şarkı, yavaş olarak da iş yapıyor. Nakarattaki armoniler çok daha belirgin olarak duyulabiliyor. Şarkı, Heidi'nin köprü kısmı ile yavaşlayarak sona eriyor.
14 - She's Like A Star feat. Taio Cruz (8/10)
Bu şarkıda kızlara Taio Cruz eşlik ediyor. İlk verse ve nakarat bitene kadar kızların vokallerini duyamıyoruz. Daha sonra sırayla Keisha, Amelle ve Heidi'nin vokalleri devreye giriyor. Nakaratta ise Taio ile paylaşarak söylüyorlar. Şarkının Taio ile bir canlı performansı da bulunuyor. Ancak şarkı çok kısa, şarkı boyunca tekrar eden bebeğimsi "Like a star" vokali ile ne çabuk bittiğini anlamıyorsunuz bile.

Kızların bu albümde çok daha zengin altyapıdaki şarkılar üretmeleri hem iyi hem kötü olmuş. Albüme ismini de veren "Catfights And Spotlights" kavramı kız gruplarının klasik problemi olan çekememezlik ve kavgalara ironik bir şekilde cevap verir nitelikte. Ancak albüm beklediği başarıyı göremedi ve albümden yalnızca iki single yayınlanıp daha sonra rafa kaldırıldı. İşte bu yüzdendir ki single olmayan şarkılar hayranlar için bu kadar önemli olabiliyor çünkü tüm albümü dinlemedikçe asla ulaşılamıyorlar.

(8/10)

3 Ağustos 2012 Cuma

Sugababes - Change

Gruba Amelle'in katılmasından sonra kızlar, ilk önce Mutya ile kaydettikleri son albüm olan "Taller In More Ways"deki bazı şarkıları Amelle ile tekrar kaydettiler, daha sonra da yeni bir sayfa açmadan önce yapılması gerekli olan Greatest Hits yayınlama işini bitirdiler. Bu yüzdendir ki "Change" albümü tamamen -o dönem için yeni eleman sayılan- Amelle ile kaydedilen ilk full albüm olma özelliğini taşımakta. 


01 - About You Now (10/10)
İlk dinleyişte Amerikan gençlik filmlerinin parti sahnelerinde çalan müziklere benzetmiştim bu şarkıyı. Arkaplanda habire aynı şekilde devam eden biraz da bozulmuş ses efekti içeren yapı, şarkıyı devam ettiren en önemli unsur aslında. Verse ile nakaratın aynı melodi yapısına sahip olduğu fark ediliyor. Video klibinde şarkının çok daha kısa bir versiyonu kullanılmış. Albüm versiyonunda Amelle ve Keisha'nın söylediği ekstra kısımlar var. Heidi ise yine mükemmel bir middle-8 ile şarkıya damgasını vuruyor. İngiltere listelerinde 1 numara olan şarkı ile v3.0 ilk 1 numarasına sahip oluyor. Parça aynı zamanda "Wild Child" adlı filmde de kullanılmıştır.
02 - Never Gonna Dance Again (9/10)
Söylentilere göre Mutya ile de kaydedilip ancak bir önceki albüme alınmayan şarkı, Amelle ile tekrar kaydedilip bu albüme kondu. Orta tempolu şarkı Amelle'in büyüleyici vokalleri ile başlıyor. Nakaratta kızların ses uyumları en üst seviyede. Zaten bu albümde vokaller ahenkli bir biçimde kaydedilmiş. Heidi'yi yine middle-8'te duyuyoruz. Şarkı sonlanırken "it's over, it's over" adlibleri ile, önce pes olarak sonra tizden imzasını atıyor Heidi. Single olmaya çok uygun olup, albüm içerisinde kaybolan şarkılar arasına konulabilir.
03 - Denial (10/10)
Albümün üçüncü single'ında Heidi tam anlamıyla parlamış. Verse'ler boyunca devam eden tiz geri vokalleri ve nakaratı domine edişi ile şarkının havasını değiştiriyor. Şarkı aynı zamanda çok yaratıcı bir video klibe de sahip. Sugababes şarkı middle-8'lerinin Heidi ile anılmasına şaşırmamalı, bu şarkıda da Heidi köprü kısmı ile şarkıyı adeta sahipleniyor. Son nakaratlarda Keisha'nın muhteşem adlibleri can alıcı niteliğe sahip. Şarkının canlı performanslarında kızların çabaları görülmeye değer.
04 - My Love Is Pink (9/10)
Sugababes'in farklı tarzlar denediği albümde, en hareketli şarkı olarak sayılabilir. Hızlıca söylenen vokaller arkasında, elektronik dans müziği kıvamında tempolu vuruşlar mevcut. Heidi bu albüme sadece middle-8'leri için alınmış sanki. Enstrümental kısımlardaki "love, everybody, is pink" kelimeleri ile oynanarak ufak bir remix efekti yapılmış. Şarkı da bu efektler ile sona eriyor.
05 - Change (7/10)
Albüme ismini veren aynı zamanda ikinci single olarak yayınlanan şarkı, yavaş tempoda ilerliyor. Kızların mahsun vokalleri ile devam ederken nakaratta altyapıyla birlikte biraz daha hareket kazanan şarkının, estetik öğeler içeren bir de video klibi mevcut. Bu şarkıda köprü kısmını Keisha, Amelle ile paylaşmış. Akılda kalıcı nakaratı dışında pek bir numarası yok.
06 - Back When (9/10)
Hafif gitar tınıları ve Keisha'nın adlibleri ile başlayan şarkı, su gibi akıcı. Nakaratta yine uyumlu vokaller duyuluyor. Bitmekte olan ilişkinin oluşturduğu duygu ve durumları anlatan şarkının en can alıcı yeri Heidi'nin söylediği ara kısımlar olsa gerek. Köprü kısmında biraz agresifleşerek harareti arttırsalar da, yarım ton yukarı çıkarak devam eden nakarat başladığında tekrar aynı huzur hissediliyor. "If you wanna move along then move alone" cümlesiyle ilişkiye olan inancın da artık bittiği anlatılıyor. Keisha'nın şarkının başı ve ortasında duyulan adlibleri, nakaratın arkaplanına eklenerek hareket kazandırılmış. Birçok hayranın filler olarak gördüğü şarkı aslında keşfedilmeyi bekleyen değerli bir parça.
07 - Surprise (9/10)
Yürüyüş marşı gibi bir arkaplan müziği ile başlayıp devam eden orta tempolu şarkı, yine biten bir ilişkinin ardından bu sefer biraz da umursamazlık ve memnuniyet içeren sözler ile ilerliyor. Nakarattaki armoni bu sefer biraz uyumsuz, kızların sesleri birleşince sanki başka birileri söylüyor gibi duyuluyor. Ancak şarkının bütünündeki hava ve dinlendirici melodi ile bile mutlu olunabiliyor. Modifiye edilmiş sesi ile Heidi yine bir middle-8 ile karşımıza çıkıyor. Keisha'nın adlibleri kesinlikle şarkının öne çıkan noktalarından.
08 - Back Down (9/10)
Kızlar farklı tarzlar denemeye devam ediyor. Rege havasına sahip şarkının, söz ve vokal altyapısı da diğer şarkılardan farklı. Amelle şarkıya başlarken, partnerinde sahip olmasını istediği özellikleri sayıyor. İlk nakaratı tamamen kendi başına yürütürken diğer kızlar sadece geri vokalde duyuluyor. Ardından Keisha aynı formatta şarkıya devam etmekte. En son ise Heidi, söylemek istediklerini söylüyor ve nakarat kısmında tiz adlibler ile dinleyenleri etkilemeyi başarıyor.
09 - Mended By You (7/10) 
Yine bir yavaş tempolu şarkı ile karşı karşıyayız. Heidi'nin nerdeyse hiç arkaplan müziği olmadan söylediği kısımlar ile başlayan parça, daha sonra duyulan hafif piyano ile renkleniyor. Nakarat sonrası devreye giren bateri ile sakin hava biraz dağılıyor. Şarkının, nakaratını sadece Keisha'nın söylediği bir demo versiyonu da bulunuyor. Zaten bu versiyonda da Keisha nakarata tamamen hakim, diğer kızlar sadece geri vokalde duyulabiliyor. İlişkiler hakkında bir şarkı daha.
10 - 3 Spoons Of Suga (9/10)
"St Trinian's" adlı filmin soundtrackinde de yer alan bu hareketli parça dinleyenleri adeta sarhoş ediyor. Bu şarkıda Heidi, birkaç vocoder efektli vokal dışında nerdeyse hiç duyulmuyor. Keisha ve Amelle şarkının ara kısımlarını kendi aralarında paylaşmışlar. Amelle'in köprü kısmında, konuşarak söylediği cümleler ardından şarkı coşturucu nakaratı ile devam ediyor. Canlı performansı da en az şarkı kadar eğlenceli.
11 - Open The Door (8/10)
Orta tempolu şarkı, arkaplandaki hafif vuruşlar ve "Uuu-uuu" vokalleri ardından, yalnızca Keisha'nın söylediği nakarat ile başlıyor. Şarkı, çalkantılı bir ilişkinin neden olduğu sorunlara ışık tutuyor. Köprü kısmında vokallerde kullanılan remix efekti şarkıya orjinallik katmış. Hüzünlü havasının ardında aslında kendinizden de çok şey bulabileceğiniz bir şarkı.
12 - Undignified (7/10)
Albümün kapanış şarkısı, yavaş bir havada Keisha'nın vokali ile başlıyor. Yine problemli bir ilişki aşaması anlatılıyor şarkıda. Nakaratta, vokallerdeki bütünlük dkkat çekiyor. Heidi'nin tiz geri vokalleri ikinci kısımda duyulabiliyor. Albümdeki daha öne çıkan parçaların arasında sönük kaldığını söyleyebilirim. Ancak albüm konseptine son derece uyumlu olması nedeniyle kesinlikle dinlenmeden geçilmemesi gerekiyor.

Keisha'nın da saçlarını kestirerek yeni imajıyla tanıtımına başladığı albüm döneminde, bu albüm için çok çalışıldığı belli oluyor. Bu nedenle albüm, kızların tüm albümleri arasında hayranların favorisi olarak üst sıralarda yerini almayı başardı. Her ne kadar sadece üç single yayınlanmış olsa da albümdeki şarkılar, diğer albümlere göre çok daha uyumlu ve nerdeyse hiç filler içermiyor. Albüm bu özellikleriyle göz dolduruyor.

(8,5/10)